1. "Bazen ilk görüşte bilirsin, o insan senin kaderindir. Bazen bir ömür ararsın… Bulunmaz."
Aşk Tesadüfleri Sever
2. "Bu dünya 2 şeyden yıkılıcak bi binadan bi de zinadan."
Gemide
3. "Bu ülkede huzur ve güveni istiyorsak eğer bunun ilk şartı, namuslu insanların da en az namussuzlar kadar cesur olmasıdır."
Vali
4. "Karda donmak üzeresin, uyumak tatlı geliyor, ama ölüyorsun farkında değilsin."
Issız Adam
5. "Eceliyle yatağında ölmeye karar veren bizler; kurşunla göç edenlerin şerefine içiyoruz."
Kabadayı
6. "Sen o kadar bir şey söylemeden gidersin ki; üstüne milyonlarca bir şey söylenir."
İncir Reçeli
7. "İnsan büyüyünce hayalleri küçülür mü ?"
Babam ve Oğlum
8. "O bin tılsımlı anın çarşafından ağır ağır geçirirken hayatını, Bilemezdi üç tekerlekli bisikletin karanlığa takla atacağını"
Ağır Roman
9. "Geçmiş, bazen hatırlamak istediğin gibidir."
Mustafa Hakkında Herşey
10. "Adalet dediğiniz o kadar da adil bişey değil demek."
Pardon
11. "Allah haksızlığı yarına bırakır; ama yanına bırakmaz..."
Takva
12. "İnsan karar vererek aşık olmaz. Sadece bir bakar, olmuş."
Kaybedenler Kulübü
13. "İşte kadınlar budur. Güzeldirler ama zehirleyerek öldürürler."
Av Mevsimi
14. "İnsan doğarken ezanı okunur namazı kılınmaz, ölürken namazı kılınır ezanı okunmaz ki doğarken okunan ezan öldüğünde kılınacak namaz içindir. İşte hayat bu kadar kısa sürelidir."
New York'ta Beş Minare
15. "Hayatın sevda karşısında ne önemi var."
Eşkıya
16. "Bilirsin; noktayı koymak ne kadar zor olsa da, tamamlanmış cümleler eksik kalmışlara göre daha az acı verir."
Dedemin İnsanları
17. "Türkiye’de hiçbir başarı cezasız kalmaz."
Devrim Arabaları
18. "Unutmak en iyisi. Ama unutmak zor gelir insana. Hatırlamamak daha iyi. Unutmakla hatırlamamak aynı şey değil nasıl olsa!"
Kelebeğin Rüyası
Kaynak: onedio.com
Teknoloji, Spor, Filmler, Yemek, Kitaplar, Kadınlar, ZiHni DErin DüŞÜNceler, Eğitim, Gezdim gördüm yedim, Haberler, Çiçekler Hakkında bilgiler ve nacizane yorumlarımız.
ZiHni DErin DüŞÜNceler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ZiHni DErin DüŞÜNceler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
3 Aralık 2014 Çarşamba
18 Kasım 2014 Salı
Belki Benim Bakterim Döne Dolaşa Senin Cebine Girmiştir
Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre hastalıkların %80’i ellerimiz üzerinden bulaşıyor. Bu konudaki en büyük şüpheli ise banknotlar. Tui Antibacterial Gel Y&R Bogota ile işbirliği yaparak bu konuya dikkat çekmek istemiş. Marka, 3500 peso değerindeki banknot üzerine QR kod basmış. Banknotlar üzerinde bulunan Qr kodunu okutan tüketici para kaç kez el değiştirdiğini ve paranın üzerinde ne kadar bakteri olduğunu görme şansı yakalamış. Kampanyanın ilk ayında QR kodlar 1.525.345 kez okutulmuş. ”Bacteria Tracker” kampanyası toplamda 600.000’den fazla kişiye ulaşarak ürünün satışlarının %68 artmasını sağlamış.
The World Health Organisation reports that 80% of infections are spread through our hands. And one of the biggest culprits is handling the humble bank note, which exposes people to millions of nasty bacteria each day. Tui Antibacterial Gel, along with Y&R, Bogota, wanted to let people know just how filthy their money was – and promote its germ-killing gel as their saviour. The brand stamped $3,500 worth of pesos bills with QR codes and a prompt to scan. Once they zapped the code, people were led to a mobile-optimised site that told them how many other people had touched the money, approximately how much bacteria it contained, and a map of where it had travelled (populated by visualising where other people had scanned the same note). he brand reports that the codes were scanned 1,525,345 times in the first month. The Bacteria Tracker campaign reached more than 600,000 people with its message, helping to increase sales of the antibacterial gel by 68% compared with the previous year.
Kaynak: http://elmaaltshift.com/
11 Kasım 2014 Salı
Dinlerken İstemsiz Huzur Dolacağınız 21 Şarkı
OMNIA (Official) - Fee Ra Huri
Elveda Rumeli - Jarnana
Edward Sharpe & The Magnetic Zeros - Home [2009]
Herşey Çok Güzel Olacak - Bir Zamanlar Fırtınalar Estirirdim
Gülen Gözler ve Neşeli Günler Film Müziği
Loituma - "Ievan Polkka" (Eva's Polka)1996
Kaynak: onedio.com
Elveda Rumeli - Jarnana
Edward Sharpe & The Magnetic Zeros - Home [2009]
Herşey Çok Güzel Olacak - Bir Zamanlar Fırtınalar Estirirdim
Gülen Gözler ve Neşeli Günler Film Müziği
Loituma - "Ievan Polkka" (Eva's Polka)1996
Kaynak: onedio.com
28 Ekim 2014 Salı
Sabancı Holding – Cumhuriyet Bayramı filmi
Hepimizden farklı sesler çıksa da, beraber çok güzel bir bütünün parçasıyız. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. #DoğumGünüm29Ekim
Uzun süreden sonra çok güzel ve manidar bir reklam. Tebrikler.
Uzun süreden sonra çok güzel ve manidar bir reklam. Tebrikler.
7 Ekim 2014 Salı
3 Ocak 2014 Cuma
Yağmurdum Ben.
Yağmurdum ben.
Parçalandım.
Bir damla kaldı benden.
Düştüm eline.
İçmedin bile beni.
Beğenmedin.
Bende yere düştüm.
Bir güle hayat verdim.
Gülü aldın eline diken battı.
Attın.
Olmadı yine.
Bir arı içti beni arı oldum.
Bal oldum sana.
Bu seferde korktun benden.
Tam sarılacaktım sana.
Kaçtın.
Yani bir yar olamadım sana.
Bulut oldum.
Bir rüzgara verdim kendimi.
Yükseldim.
Yükseldim.
Yükseldim.
Parçalandım.
Bir damla kaldı benden.
Düştüm eline.
İçmedin bile beni.
Beğenmedin.
Bende yere düştüm.
Bir güle hayat verdim.
Gülü aldın eline diken battı.
Attın.
Olmadı yine.
Bir arı içti beni arı oldum.
Bal oldum sana.
Bu seferde korktun benden.
Tam sarılacaktım sana.
Kaçtın.
Yani bir yar olamadım sana.
Bulut oldum.
Bir rüzgara verdim kendimi.
Yükseldim.
Yükseldim.
Yükseldim.
25 Aralık 2013 Çarşamba
Cüneyt Olmak.
Cüneyt olmak bir hayat biçimidir.
Kaşarı bıçağın arkasıyla kesmeye çalışmak, Knight’da çar
kasmak demektir.
Yurt odasında şarap saklamak, aç kalınca oruç tutmak
demektir.
Yeri gelince iğne yapmak, yeri gelince muhabbet kuşunu
anlatmak demektir.
Sağlıkçı olmasına rağmen iki kas gevşetici içmek ve
ayaklarımı hissedemiyorum demektir.
Cüneytleşmek ise olmadık videolar izlemek ve gülmektir.
Canı sıkılınca gezmek, İnkumu diye inlemektir.
Cüneyt olmak demek
dost demektir asla tost demek ise değildir.
:D
22 Aralık 2013 Pazar
HAYAT BAŞLAR
Hayat başlar…
Sağcılar solcular birbirini yerken ben sırf mutlu olmak için
evde kahvemi içer annem ve ananemle güler eğlenirim ve hayat başlar.
Gece yatarım kaktığımda karı görünce hayat başlar.
Kimi yağmuru sever kimi yazı, güneşi kimisi de kara hasta
oysa göğü görünce hayat başlar.
Ispanak yanında yoğurt olunca hayat başlar.
Bir küçük kızın gülüşüyle bir kapı zilinde hayat başlar.
Sevgilin seni terk eder ağlarsın hayat başlar.
İşe girersin, kazık yersin, tuttuğun takım fark yer hayat
başlar.
Yolda ayağın tökezler çamura düşersin sana gülerler sen
gülersin hayat başlar.
Başına kuş pisler, bilet alırsın yılbaşı gelir hayat başlar.
Bayram olur para beklersin şeker verirler hayat başlar.
Fotoğraf çekecekken pil biter hayat başlar.
Bebeğin ağız dolusu güler hayat başlar.
Soğukta titrersin hayat başlar.
Baskette son sayıyı atarsın ve hayat başlar.
Güzel kadınları sırf güzel oldukları için değil aynı zamanda
zeki oldukları içinde seversin ve hayat başlar.
Hayat başlar çünkü başlamak zorundadır.
Zorundadır. Çünkü
hayatta en hakiki en gerçek şeyler doğum ve ölümdür.
İster doğun ve hayat başlasın bugün, isterseniz ölün
yaşarken ölün.
Ama siz doğun bence.
Doğun ve gülün.
Sevin yaratılanı, yaratandan ötürü.
16 Kasım 2013 Cumartesi
Kraker
Bazen canımız dondurma ister. Alır yeriz. Sonra tekrar yeriz, tekrar yeriz. Sonra dondurmadan sıkılırız. Artık başka şeyler yemek isteriz.
Gideriz bakkala. Karıştırırız rafları evet elimize bir kraker gelir. tadı nasıldır acaba güzel midir? Deneyelim.
Çok beğeniriz. Beğenmemek olmaz tabii. Kim bilir hangi eller yaptı onu. Kim bilir onu yaparken aklından neler geçti. Bence anne yemeğiyle arasında ki fark böyle ortaya çıkıyor olabilir. Hep denir ya sevgimi kattım diye. Oysa ki fabrikada ki annelerimiz, ablalarımız, babalarımız, dayılarımız, ağabeylerimiz ve küçük kardeşlerimiz biz o krakeri yerken yüzümüzdeki gülümsemeyi hayal etmiş midir?
Edemez ki. Nasıl etsin? Kimi maçın sonucuna takmış kafayı, kimi hanımıyla dertli, kimi sarhoş veya kumarbaz kocasının derdinde, kimi yarine methiye düzme peşinde. Methiye de düzülmüyor artık. Yaz sanal aleme gelsin sevgi sözcüklerin. Gözlerine bak şöyle bir ve içinden geleni haykır. Hangimiz Orhan Veli, hangimiz Nazım, hangimiz Cemal Süreyya, hangimiz Oğuz. Ama bak be olum gözlerinin içine yarinin güneşin batışını izlediğin bir sahil de gibi, tut ellerini bir şair edasıyla bir buket çiçeği tutar gibi tut ki narindir kırılmasın dalları.
Hep aynı türküye kim tutturmuş ki? Değişir hayat. Filozof bile demiş aynı derede iki kez yıkanamazsın diye. Zaman değişir, akar samanyoluna. Zamanında tartıştığım bir arkadaş vardı suyun yolunu bulması konusunda. Şimdi inandım. Su akar yolunu bulurmuş. Zaman bizi biz yapacaktır elbet. Ak ve yolumuzu buldur bize de.
Söyle rafta ki hangi krakerdir beni bu düşüncelere götürüp gelen?
Yoksa havalar mı soğudu ya da ne?
Yoksa havalar mı soğudu ya da ne?
15 Kasım 2013 Cuma
Şeref'e
Bir şeyi başarmak için Dünya'ya geldiğini düşündün mü?
Geliş amaçını unuttuğunu.
Buranın daha iyi olduğunu kendine göre bir şey yapabilmenin veya bir şeyi bilmeden ne kadar, ne zaman, ne olacağını bilmeden yaşayıp her gün acaba bugün nasıl şeyler başıma gelecek kimlerle tanışacağım kimlere tartışacağım kimlere aşık olacağım ve kimlerden neler alacağım.
Ve yahut nereye gideceğini bilmeden yaşamanın tadını çıkartacaksın.
Belki hastanede bile olsan iyileşince ne güzel günlerdi be deyip anacaksındır rakı masasında.
Sonra şerefe diyeceksin.
O kadar sarhoş olacaksın ki, ya bizim şeref vardı noldu ya ona çok iyi çocuktu be dediğinde senle dalga geçecekler ama sen aldırış bile etmeden devam edeceksin. Anılarından iyi, kötü tatlı, sert yaşanmışlıkları anlatacaksın ve o zaman anlayacaksın ki asıl yaşamanın zevki o anılarda saklı.
Bir kadehte onlara içeceksin.
Seni bu hale getirenlere ve sabah kalkacaksın.
Yine yeni bir gün yine yeni bir sen.
Tek fark biraz baş ağrısı ve o tanımadıkları Şeref.
Şeref'e.
Bir görevin olduğunu ve onu yapınca bütün işini tamamladığını. Artık geri çağrılmak veya yeni görevler verilmesini beklediğini. O arada kendine göre bir hayat kurduğunu. Her kurduğunda bir şey içinde bu Dünya ya biraz daha bağlandığı. Hadi gel deseler 'ama şey ya ben kalsam belki başka bir iş içinde kullanılırım ben beklerim sorun değil.'dediğini.
Geliş amaçını unuttuğunu.
Buranın daha iyi olduğunu kendine göre bir şey yapabilmenin veya bir şeyi bilmeden ne kadar, ne zaman, ne olacağını bilmeden yaşayıp her gün acaba bugün nasıl şeyler başıma gelecek kimlerle tanışacağım kimlere tartışacağım kimlere aşık olacağım ve kimlerden neler alacağım.
Ve yahut nereye gideceğini bilmeden yaşamanın tadını çıkartacaksın.
Belki hastanede bile olsan iyileşince ne güzel günlerdi be deyip anacaksındır rakı masasında.
Sonra şerefe diyeceksin.
O kadar sarhoş olacaksın ki, ya bizim şeref vardı noldu ya ona çok iyi çocuktu be dediğinde senle dalga geçecekler ama sen aldırış bile etmeden devam edeceksin. Anılarından iyi, kötü tatlı, sert yaşanmışlıkları anlatacaksın ve o zaman anlayacaksın ki asıl yaşamanın zevki o anılarda saklı.
Bir kadehte onlara içeceksin.
Seni bu hale getirenlere ve sabah kalkacaksın.
Yine yeni bir gün yine yeni bir sen.
Tek fark biraz baş ağrısı ve o tanımadıkları Şeref.
Şeref'e.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)